İnancımız neye dair olursa olsun, hep başımıza gelen dertler tarafından cezalandırıldığımızı düşünürüz. Belki iyi bir insan olmadığımız için yüce bir güç tarafından cezalandırıldığımızı, belki karmamız temiz olmadığı için evrenin bizi cezalandırdığını, belki de önceki yaşamımızda dürüst bir hayat sürmeyi başaramadığımız için, yeni hayatımızda cezalandırıldığımızı…
Hep başımıza gelen dertlerin, aksiliklerin bize karşı bir ceza, bir azap olduğuna inanırız. Aynı dertlerle tekrar tekrar uğraşmamak adına, kendimizce yanlış yönlerimizi törpüleyerek kendimizi değiştirmeye çalışırız. Yeni bir ben yaratmaya çalışırız. Ama ne kadar yeniden başlıyor olursak olalım, hatalarımızın aynı kaldığını asla fark etmeyiz. Sonrasında yakınmaya başlarız. “Neden aynı şeyleri yaşıyorum?, Neden aynı tip insanlarla karşılaşıyorum?” Biz farklı düşünmeye, farklı davranmaya başlamadığımız sürece her şey aynıymış gibi gelmeye devam eder. Kendimizde dert olarak nitelendirdiğimiz durumları, içimizde farklı şekilde değerlendirip kategorize etmediğimiz sürece; başımıza gelen her olayı benzer şekillerde algılamaya devam eder dururuz. Aynı şekilde değerlendirmemiz neticesinde gösterdiğimiz tepkiler de hep aynı kalır. Bu sonsuz bir döngüye dönüşür ve biz sürekli başına aynı olumsuzlukların geldiği, şanssız insanlar olarak kabul ederiz kendimizi. Ama asıl mevzu başımıza gelen olayların aynı olması değildir, onları nasıl görmek istediğimizdir. Biz yaptıklarımızdan ders almadığımız, kendimizi geliştirmediğimiz, bakış açımızı değiştirmediğimiz sürece hayatımız aynı rutinler içinde ilerler durur.
Mühim olan yeni bir insan olmak değildir. Hayata bakmak için yeni pencereler bulmuş birisi olmaktır. Eğer her baktığınızda aynı manzarayı görmekten sıkıldıysanız, artık baktığınız pencereyi değiştirmenin zamanı gelmiştir. Yeni manzaralara bakmak, verebileceğiniz yeni tepkileri keşfetmek; aslında sizi cezalandıran kişinin yine ta kendiniz olduğunuzu anlamanızı sağlayacaktır. Artık aynı şeyleri yaşıyorum diye şikayet etmekten vazgeçip, aynı şeyleri yaşamamak için, baktığınız noktayı değiştirmeniz gereken gün çoktan gelmiştir belki de.
Her gün kendinizi cezalandırmaktan vazgeçip, kasvetine kapıldığınız manzaradan kafanızı çevirerek; aydınlık ve berrak güzelliklerin olduğu manzarayı görebileceğiniz yeni pencerenize, ulaşma adımını atabilmeniz dileğiyle…